Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Osman Mert, Türkçenin her alanda doğru ve güzel kullanılması için çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek, "Bu kapsamda hazırladığımız Türkçenin Korunmasına Yönelik Kanun çalışmamızı, yakın zamanda yetkili makamlarımıza arz edeceğiz." dedi.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun yeni binasındaki konferans salonunda düzenlenen 10. Uluslararası Türk Dili Kurultayı, İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
Kurultayın açılış konuşmalarından önce, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1934'te Türk Dil Kurultayı için bestelenmesi talimatı üzerine, sözlerini Malatya Milletvekili Mehmet Hilmi Oytaç'ın yazdığı, bestesini orkestra şefi Carlo D'Alpino Capoçelli'nin yaptığı "Kurultay Marşı" 90 yıl aradan sonra ilk kez dinletildi.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, Kurultayın ilk yapıldığı dönemden bugüne gelinceye kadar dünyanın ve Türkiye'nin pek çok sıkıntılı dönemi geçirdiğini ve üstesinden geldiğini söyledi.
Türk dünyasının var olması için Türk dili çalışmalarının artarak devam etmesi gerektiğini dile getiren Çam, "Coğrafyamızda barışın, huzurun, çok sesliliğin, çok kültürlülüğün yaşamasına mücadele vermek için kurgulanmış bir medeniyet tasavvurumuz var. Kaybolmakta olan bazı diller, lehçelerin yaşatılması gerekiyorsa Türk dilinin güçlü olması gerekiyor." diye konuştu.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs de Türk Dil Kurultayının birincisinin Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün teşrifleriyle 26 Eylül-4 Ekim 1932'de yapıldığını anımsattı.
"Mustafa Kemal Atatürk, savaş meydanlarında kazandığı zaferlerden daha büyüklerinin, kültür, ilim ve sanat alanında da kazanılmasına yürekten inanan ve bunun gerçekleşmesi için kişisel mirasından Türk Dil Kurumuna ve Türk Tarih Kurumuna maddi pay ayıran, 'Türk Dilinin Dünya Dilleri Arasındaki Yeri' adlı ilk kurultaya, daha sonra 18-23 Ağustos 1934 tarihlerindeki ikinci kurultaya, 24-31 Ağustos 1936'da yapılan üçüncü kurultaya bizzat başkanlık etmiş, katılmış, görüşlerini ve önerilerini bildirmiş ve bilim insanlarıyla birlikte canla, başla çalışmıştır." diyen Örs, dil kurultaylarının Atatürk'ün vefatından sonra düzenli şekilde devam ettiğini kaydetti.
Derya Örs, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu çatısı altında 1982 Anayasası'na dayanarak, 11 Ağustos 1983 tarihli kanunla Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk Kültür Merkezi, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumunun kamu tüzel kişiliğine sahip yapısıyla çalışmalarını yürüttüğünü anlattı.
Türk Dil Kurumunun, 1983 sonrasında her dört yılda bir Türk Dili Kurultayını yapmaya devam ettiğini aktaran Örs, "Türk Dil Kurumunun en önemli çalışmalarından olan derleme ve tarama sözlükleri, dilimizin o günden bugüne gelişmesine, zenginleşmesine katkılar sağlamıştır. Türkçenin dünya dilleri arasında hak ettiği yeri alması için çalışan, çabalayan ve bu konuda büyük başarılar elde eden Türk Dil Kurumumuzu, tarihi süreç içerisinde emek ve hizmet veren bütün çalışanlarımızı, başkanlarımızı, sevgi ve saygıyla anarak tebrik ve teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Osman Mert de ilki Atatürk'ün teşviki ve katılımıyla 1932'de düzenlenen Türk Dil Kurultayından bu yana 26 Eylül'ü Türk Dil Bayramı olarak kutladıklarını hatırlattı.
Dilin milletlerin dünya sahnesindeki görünümlerinin aynası olduğunu, dil olmadan insan, aile ve toplumun olamayacağını vurgulayan Mert, "Türkçe, sadece bir iletişim aracı olmanın ötesinde, milletimizin tarihi ve kültürel mirasını yansıtan eşsiz bir hazinedir. Bu engin dil, zamanla bulunduğu toprakları zenginleştirip şekillendirmiş, aynı zamanda o topraklardan da etkilenerek büyümüş ve gelişmiştir." değerlendirmesinde bulundu.
Mert, Türk Dil Kurumunun, Türkçe Sözlük ve İmla Kılavuzu olmak üzere dilin birinci derecedeki kaynakları, sözlükler ve araştırma-inceleme kitapları başta olmak üzere 1567 eser yayımladığına işaret etti.
9-11 Eylül 2024'te Türk Devletleri Teşkilatının bünyesinde Uluslararası Türk Akademisi ve TDK iş birliğinde Bakü'de düzenlenen "Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonu Üçüncü Toplantısı" sonrasında kabul edilen 34 harflik Ortak Türk Alfabesinin, Türk dünyasının geleceği açısından tarihi ve stratejik bir gelişme olduğunu dile getiren Mert, şöyle konuştu:
"Bu gelişmeyle eğitimden ekonomiye, siyasetten edebiyata kadar pek çok alanda Türk coğrafyası yakınlaşacak ve birlikte hareket kabiliyeti artacaktır. Bunu orta ve uzun vadede Türk dünyasında terim birliği çalışmalarımız takip edecektir. Bunu hazırlıklarını sürdürdüğümüz Türk Dünyası Dil Kurumları Birliği çalışmamız takip edecektir. Yine konuşur sayısı, yaygınlığı ve bilgi üretme kapasitesi bakımından dünyanın ilk beş dilinden olan Türkçenin uluslararası bir gününün olması yönünde çalışmalarımız bulunmaktadır. Köl Tigin Yazıtının Türkçe yüzünün 21 Ağustos 732’de tamamlanmış olmasından ötürü, 21 Ağustos gününün bütün dünyada 'Türk Dili Günü' olarak kabul edilmesi yönünde gayret göstereceğiz.
70 yıldır Türk diline yuva olan eski hizmet binamızı Türkçe Müzesi yapma arzusundayız. Bu müze, Türkçenin sadece bir dil olmadığını, aynı zamanda bir milletin tarihini, kültürünü ve medeniyetini taşıyan bir hazine olduğunu bir kere daha hatırlatacaktır. Türkçenin her alanda doğru ve güzel kullanılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda hazırladığımız Türkçenin Korunmasına Yönelik Kanun çalışmamızı, yakın zamanda yetkili makamlarımıza arz edeceğiz."
Hazırlık çalışmaları devam eden Türkçe Sözlük, Osmanlı Türkçesi Sözlüğü ve diğer sözlüklerin bir sözlük yazılımı olan "Lexonomy"ye aktarıldığı bilgisini veren Mert, 200 civarındaki terim sözlüğünün de yakın zamanda terim programına aktarıldığını söyledi.
Prof. Dr. Mert, Ulusal Türkiye Derlemini sözlük yazılımıyla irtibatlandırma yolundaki çalışmaların da son aşamaya geldiğini bildirerek, "Bu seviyeye gelmemizde yeni bir milli şuur hamlesini başlatan, Türk Dil Kurumunun kurucu ve koruyucu başkanı olarak bizlere kılavuzluk eden ve en kıymetli hazinemiz olan Türk dilinin korunup ve zenginleştirilmesini sağlayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Türkiye Cumhuriyeti'nin inşasında ve ihyasında görev alan fedakar yüreklerin çok önemli yeri vardır. Hepsini rahmetle ve şükranla anıyoruz." diye konuştu.
21 ülkeden 167 araştırmacının katıldığı kurultay, yarın akşam yapılacak kapanış oturumuyla sona erecek.
2024 yılı Mayıs ayı içerisinde hayırsever iş insanları Mustafa Küçükarpacı ve Ali Onur Kahraman ile Aile Sağlığı Merkezi ve 112 Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu protokollerinin Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca ile birlikte imzalandığını hatırlatan Prof. Dr. Koç, “Henüz bir yıl bile dolmadan böylesine güzel tesisleri tamamlayan hayırseverlerimize ve bizlere her türlü desteği veren sayın belediye başkanımıza teşekkür ediyorum. Sağlık hizmetlerinde Konya olarak Türkiye’de önemli illerden biriyiz. Ülkemizde örnek bir model ortaya koyarak fiziki şartları kötü durumda olan sağlık tesislerimizi hızla yenilemeye devam ediyoruz. Bu kapsamda tamamlanan yüzlerce yeni sağlık tesisimiz, modern mimari projesi, geniş iç mekânı ve kaliteli tefrişat malzemeleri ile çok daha güzel ve çağdaş şartlarda vatandaşlarımıza hizmet sunuyor” diye konuştu.
Hayırseverler Mustafa Küçükarpacı ve Ali Onur Kahraman da, sağlık merkezlerinin Karatay’a ve bölge halkına hayırlı olması temennisinde bulunarak desteklerinden dolayı ve İl Sağlık Müdürü Mehmet Koç’a ve Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca’ya teşekkür ettiler.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Konya Kadın Girişimciler Kurulu Konya İl Kurul Toplantısı, Konya Ticaret Odası (KTO)’nun ev sahipliğinde, KTO Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Öztürk ve TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Nurten Öztürk’ün katılımıyla gerçekleştirildi.
Programın açılış konuşmasını yapan KTO Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Öztürk, kadınların iş hayatına katılımının önemine dikkat çekti. Kadın girişimciliğini desteklemeden sürdürülebilir bir kalkınmadan söz edilemeyeceğini belirten Başkan Öztürk; “Kadınlarımızın her biri, iş dünyasına kattığı değerle, üretkenliğiyle ve azmiyle toplumumuzun büyümesine, güçlenmesine büyük katkı sağlamaktadır. Kadın girişimcilerimizin varlığı, ekonomimizin geleceği için bir umut kaynağıdır. Kadınlarımızı iş dünyasına kazandıracak, onları teşvik edecek ve güçlendirecek mekanizmalara her zaman büyük ihtiyaç duyuyoruz. Bu açıdan, 2007 yılında TOBB Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu'nun öncülüğünde kurulan TOBB Kadın Girişimciler Kurulu, çok önemli bir misyon üstlenmiştir” dedi. Başkan Öztürk, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Nurten Öztürk’e ve TOBB Konya Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Meryem Betül Özkardeş’e başarılı çalışmalarından dolayı teşekkür etti.
TOBB KADIN GİRİŞİMCİLER KURULU ÖNEMLİ MİSYON ÜSTLENİYOR
TOBB Konya Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Meryem Betül Özkardeş yaptığı konuşmada, kadınların iş hayatının her alanında olmasının önemine değindi. Bu anlamda, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu’nun kadın girişimciler adına yaptığı çalışmaların oldukça kıymetli olduğuna dikkat çeken Özkardeş, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Nurten Öztürk’e teşekkür etti. Özkardeş ayrıca, Konya’da yaptıkları çalışmalar hakkında da kısa bilgiler verdi.
GÜÇLÜ KADIN GÜÇLÜ TÜRKİYE DEMEK
TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Nurten Öztürk ise, kadının hayatın her alanında olması gerektiğini söyledi. “Güçlü kadın güçlü Türkiye demek” ifadelerini kullanan Öztürk, şunları kaydetti; “Ben çalışan kadının mutlu olduğunu düşünüyorum. Türk kadını çok güçlü. Pek çok şapkayı aynı anda taşıyabilir. Kadınlarımız pek çok şeyi düşünebiliyor. Toplum sorunlarına karşı kadınlarımız daha duyarlı. Çünkü kadın anadır.”
SEVDİĞİNİZ İŞİ YAPARSANIZ BAŞARILI OLURSUNUZ
Kadınların iş hayatında başarılı olmaları için önemli tavsiyelerde de bulunan TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Nurten Öztürk, şunları aktardı; “Bir şey yapmadan önce o işi öğrenmeniz gerekiyor. İşin büyüğü küçüğü yoktur, önemli olan o işin en iyi şekilde yapılmasıdır. Yeter ki biz sarıldığımız işi isteyerek yapalım ve işimize hak ettiği değeri verelim. Ne iş yapıyor olursak olalım sevdiğimiz işi yapalım. Eğer sevdiğimiz işi bulamıyorsak, yaptığımız işin sevdiğimiz noktalarına sarılalım. Sevdiğimiz işi yaparsak başarılı oluruz. İyi eğitim alın. Hayal kurmaktan vazgeçmeyin. Kadın olmakla ilgili ön yargıları unutun. “Bunu kadın yapamaz” demeyin. Kadın her şeyi yapabilir. Girdiğiniz işlerde kadın olduğunuz için ayrıcalık beklemeyin. Cesur, çalışkan ve takipçi olun. Kendinizi keşfedin. Neyi yapabilirseniz onun peşinden gidin. Planlı çalışın. Yol haritanız olsun. Karar almaktan çekinmeyin. Fırsatları çok iyi görün ve değerlendirin. İşte girişimcilik de burada zaten. Değişime açık olun. Hiç bir şey yerinde saymıyor, her şey değişime uğrar. Değişimin gücüne inanın ama doğru olan yönde yapın bunu.”
Konuşmaların ardından TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Nurten Öztürk, soruları yanıtlarken, toplantıda katılımcılara İşkur’un Nitelikli İşgücü Yetiştirme Programı, Kadın İstihdamı İçin Pozitif Ayrımcılık Projesi ve KTO Dış Ticaret Merkezi’nin faaliyetleri hakkında sunumlar gerçekleştirildi.
Meram Belediyesinin mega projesi Meram Gelişim Akademisi kapsamında düzenlenen Lise ve Üniversiteler arası MEGA E-Spor Turnuvası, birbirinden heyecanlı karşılaşmalara sahne oldu. Meram Gelişim Akademisi (MEGA) Mehmet Ali Özbuğday Gençlik Merkezi’nin ev sahipliğinde düzenlenen turnuva, final karşılaşmaları ile son buldu. Katılımın ücretsiz olduğu turnuvaya toplam 146 takım ve 830 öğrenci katılım sağladı. Turnuvaya Valorant için 100 takım, League of Legends için ise 46 takım başvuru yaptı.
TURNUVA ETKİNLİKLERLE BİR ‘GENÇLİK FESTİVALİ’NE DÖNÜŞTÜ
Turnuvanın online olarak yapılan ilk elemeleri 19-23 Nisan 2025 tarihleri arasında gerçekleştirildi. 26-27 Nisan tarihlerinde yüz yüze yapılan turnuvanın büyük finali ise, izleyicileyenlerine unutulmaz anlar yaşattı. Düzenlenen etkinliklerle de turnuva adeta bir gençlik festivaline dönüştü. Bu kapsamda bir taraftan da gençler akıl oyunları, masa tenisi, kolye, ahşap ve tişört baskı gibi aktiviteler gerçekleştirdi. Dereceye giren takımlara ödülleri törenle takdim edilirken, final karşılaşmalarına ve ödül törenine Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kıvanç Bilecen de katıldı. Final karşılaşmaları sonunda şampiyonlar şu şekilde sıralandı; League of Legends kategorisinde: Homo Sapiens takımı birinci, NEÜ E-Spor ikinci, KTO Karatay E-Spor ise üçüncü oldu. Valorant kategorisinde ise; Allesgut birinci, The Cursed Fives ikinci, Asasanın Müridleri de üçüncülüğü kazandı.
BAŞKAN KAVUŞ; “MUTLU VE DONANIMLI BİR GENÇLİK İÇİN DE ÇALIŞIYORUZ”
Şampiyonaya katılan tüm gençleri ve başarıyla tamamlayan takımları tebrik eden Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, e-sporun önemine değinerek gençlerin bu alanda gelişimini desteklemekten duydukları mutluluğu dile getirdi. Meram Belediyesi olarak gençlerin dijital yeteneklerini ortaya koyabilecekleri, ulusal ve uluslararası platformlara hazırlanmalarına destek olacak etkinlikler düzenlemeye devam ettiklerini ifade eden Başkan Mustafa Kavuş, “E-spor, günümüzün vazgeçilmez bir alanı haline geldi. Biz de bu çağın gereklerini yerine getiriyor, gençlerimizin yanında duruyoruz. Türkiye’nin ilk e-spor merkezlerinden birini Meram’da açmanın gururunu yaşıyoruz. Bu organizasyonda gösterdikleri azim ve başarı için tüm takımlarımıza ve gençlerimize teşekkür ediyorum. Gençlerimizin her alanda donanımlı bireyler olarak yetişmesi için çalışmalarımızı artırarak sürdüreceğiz.” diye konuştu.