Bakan Ersoy, Türkiye'nin Taşkent Büyükelçisi Olgan Bekar, AK Parti Kayseri Milletvekili Bayar Özsoy, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkanı Serkan Kayalar ile bakanlık yetkililerinin hazır bulunduğu görüşmede konuştu.
Kültürel bağları daha da güçlendirmek amacıyla bir araya gelmenin memnuniyetini yaşadığını kaydeden Ersoy, bu görüşmenin ikili ilişkileri daha da ileri seviyeye taşıyacağına inandığını belirtti.
Ersoy, haziran ayında Türkiye'de gerçekleştirilen Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı'nda, cumhurbaşkanlarının huzurunda kültürel alanda ortak niyetlerini ortaya koyan bir niyet beyanı imzaladıklarını anımsatarak bu vesileyle iki ülke arasındaki kültürel ilişkileri artırmayı, kültürel miraslarını korumayı ve ortak projeleri geliştirmeyi öncelikli hedefleri arasına aldıklarını vurguladı.
İki ülkenin kültürel miraslarının dünya genelinde takdir edilen hazine olduğunu söyleyen Ersoy, "Bu mirası gelecek nesillere taşımak ortak öncelikli görevimizdir. Bu mirası korumak için gerekli işbirliğini yapmaya her daim hazırız. İşbirliğiyle bu mirası gelecek nesillere aktarmamız mümkün." dedi.
Ersoy, Türkiye'nin kültür varlıklarının restorasyonu ve konservasyonuna ilişkin son derece donanımlı laboratuvarlarının bulunduğunu dile getirerek "Bakanlıklarımız arasında bu ayın başında gerçekleştirilen çevrim içi toplantıda uzmanlarımızın da dile getirdiği üzere restorasyon ve konservasyonun yanı sıra her iki ülkede yer alan tarihi eserlerin depreme dayanıklılığı gibi konularda da Özbekistan ile deneyimlerimizi paylaşmaya hazırız." diye konuştu.
Türkiye'de geçen yıl çok büyük bir depremin meydana geldiğini, bu depremlerde birçok tarihi varlığın da yıkıldığını ve hasar gördüğünü ifade eden Ersoy, "Onların niye yıkıldığını, niye hasar gördüğünü, bir dahaki sefer yıkılmalarını nasıl engelleriz bunlar konusunda baya deneyimli hale geldik. Bu deneyimi de sizinle paylaşmaya hazırız." ifadelerini kullandı.
Ersoy, Türkiye ve Özbekistan'ın kültürlerinin tarih boyunca birbirlerini etkilediğini ifade ederek bu zengin mirasın yaşatılması için ortak kültürel etkinlikler düzenlemeyi, ortak sergi ve festivalleri teşvik etmeyi, eğitim ve uzman değişimi programına ilişkin adımlar atmayı planladıklarını, Özbekistan'dan da ortak festivaller ve etkinlikler düzenlenmesiyle ilgili istek ve talepler geldiğini aktardı.
Bu tarz etkinliklerin çok maliyetli, maliyetin gelirinin çok üstünde olduğu etkinlikler olduğunu, Türkiye'de döner sermaye işletmelerini iyi bir noktaya getirdiklerini ve hem sponsorluktan hem döner sermayeden gelen gelirlerle bu etkinlikleri finanse edebildiklerini vurgulayan Ersoy, Özbekistan'ın bu deneyimlerinden istifade etmek amacıyla bir teknik ekip göndermesi durumunda, Özbek tarafına bu sistemin nasıl çalıştığını gösterebileceklerini dile getirdi.
Ersoy, 2021'in sonunda Türkiye'de Özbekistan Kültür Günleri'nin düzenlendiğini anımsatarak "2025 sonunda da Türkiye'nin Özbekistan'da böyle bir kültür festivali düzenlemesini planlıyoruz." ifadesini kullandı.
Özbekistan'ın da Türkiye'deki Kültür Yolu Festivallerine dahil edilebileceğini belirten Ersoy, bu tür çalışmaları somutlaştırmak için karşılıklı fikir alışverişinde bulunmanın ve olası işbirlikleri teknik düzeyde masaya yatırmanın çok önemli olduğunu ve bakan yardımcıları başkanlığında gerçekleştirilecek kültür karma komisyon toplantılarıyla tüm detayları ele alabileceklerini vurguladı.
Özbekistan Kültür Bakanı Nazarbekov da Türk heyetini ülkesinde görmekten dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek son yıllarda Özbekistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin tüm alanlarda olduğu gibi kültür ve sanat alanlarında da hızla gelişmekte olduğunu vurguladı.
İki ülke halklarının ortak geçmişe sahip olduğunu belirten Nazarbekov, "Bizlerin tarihi köklerimiz aynı, ecdadımız bir. Tek kelimeyle bizlerin dili, dini, kültürü ve kökü birdir." dedi.
İkili ve çok taraflı işbirliğinde 2023'ün önemli bir yıl olduğuna işaret eden Nazarbekov, ayrıca Özbekistan'da düzenlenen farklı uluslararası etkinliklere Türkiye tarafının düzenli katıldığını ve bunun kendilerini çok memnun ettiğini kaydetti.
Nazarbekov, kültür ve sanat eğitimi alanında da iki ülke yüksek öğretim kurumları arasında verimli projelerin yürütüldüğünü aktararak son yıllarda iki ülkenin ayrıca uluslararası teşkilatlar çerçevesindeki çok taraflı işbirliklerinin de yeni bir düzeye çıktığını, uluslararası kuruluşlarda Özbekistan'ın inisiyatiflerinin Türkiye tarafınca sürekli olarak desteklenmekte olmasının iki ülke halkları arasındaki ilişkilerin en üst düzeyde olduğunu gösterdiğini dile getirdi.
Özbekistan'daki temasları kapsamında Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev tarafından kabul edilecek olan Bakan Ersoy; Ekoloji, Çevre Koruma ve İklim Değişikliği Bakanı Aziz Abduhakimov ve Turizm Komitesi Başkanı Umid Şadiyev ile de bir araya gelecek.
Emekli Konaklarından faydalanan vatandaşlara yönelik sosyal ve kültürel etkinlikler ile birlikte birçok programa imza atan Karatay Belediyesi, Ramazan ayında Konak sakinlerine Kur’an-ı Kerim dersi veriyor.
Karkent, Kumköprü, Mengene, Çelebi, Hacısadık, İşgalaman, Araplar, Fetih Mahallesi, Çatalhüyük, Keykubat, Selim Sultan, Akkonak ve Muhtar Mehmet Dinç Emekli Konakları’nda; Karatay Belediyesi ve Karatay İlçe Müftülüğü işbirliği ile düzenlenen derslere emekli vatandaşlar yoğun ilgi gösteriyor.
EMEKLİ KONAĞI SAKİNLERİNDEN TEŞEKKÜR
Emekli Konağı sakinleri ilerleyen yaşlarında Kur’an-ı Kerim öğrenmenin mutluluğunu yaşadıkları dile getirerek, hem dini bilgilerini tazeleme hem de yeni bilgiler öğrenme fırsatı bulduklarını ifade etti. Derslerin, aynı zamanda sosyal hayatlarına da katkı sunduğunu belirten Emekli Konağı sakinleri hizmetlerinden dolayı Karatay Belediyesi’ne teşekkür etti.
ÇINARLARIMIZ AZİMLERİ İLE ÖRNEK OLUYOR
Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Ramazan ayının birlik, beraberlik ve manevi paylaşım açısından önemli bir dönem olduğunu vurguladı.
Başkan Kılca; “Karatay İlçe Müftülüğü’nün görevlendirdiği eğiticiler öncülüğünde Kur’an-ı Kerim derslerimiz, emeklilerimizin yoğun ilgisiyle sürüyor. Kur’an-ı Kerim öğrenen emekli konağı sakinlerimiz, bunun yanı sıra ilmihal dersi başta olmak üzere temel dini bilgileri de öğrenme fırsatını elde ediyor. Her yaşta Kur’an-ı Kerim’in öğrenilebileceğini gösteren çınarlarımız ilerlemiş yaşlarına rağmen kendilerine yönelik düzenlenen Kur’an derslerine katılarak gençlere örnek oluyor. Bu derslere katılan ve Kur’an-ı Kerim’i öğrenme noktasında çaba gösteren tüm büyüklerimizi tebrik ediyorum. Karatay Belediyesi olarak her zaman onların yanında olmaya devam edeceğiz” dedi. Kılca, Karatay Belediyesi’nin emeklilere yönelik sosyal projelerin devam edeceğini belirterek, Ramazan ayının tüm Karataylılara huzur ve bereket getirmesi temennisinde bulundu.
Süper Lig’in heyecan dolu 28. hafta karşılaşması Konyaspor-Beşiktaş maçı, sadece Konyaspor’un güzel futboluyla değil, maç öncesi, sonrası ve tribünleriyle de hafta sonuna damga vurdu.
‘BU GALİBİYET ÖZEL ÇOCUKLAR İÇİN…’
Konyaspor’u desteklemek için tribünde yerlerini alan Meram Down Sendromlu Bireyler Yaşam Destek Merkezi DOSD Meram’ın özel çocukları, şehrin takımına büyük şans getirdi. Özel çocukları maç öncesinde Konyaspor Başkanı Ömer Korkmaz karşıladı. Korkmaz ile özel çocuklar arasındaki sıcak sohbetler renkli görüntülere sahne oldu. Süper Lig’in 28. haftasında Beşiktaş’ı ağırlayan Konyaspor, maç öncesi ısınmaya 21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü’ne DOSD Meram’ın ‘Şimdi Dosd’luk Zamanı’ pankartıyla sahaya çıkarak farkındalık mesajı verdi. Takımların sahaya çıkışı sırasında ise DOSD Meram’da eğitim alan down sendromlu Şevval, hakemle birlikte seremoniye katılarak büyük bir mutluluk yaşadı. O an, tribünlerde duygusal anlara sahne olurken, stadyumda büyük bir alkış koptu. Tribünlerden yükselen coşku, sahaya da yansıdı. Konyaspor, özel misafirlerinin de destekleriyle Beşiktaş’ı 1-0 mağlup ederek kritik bir galibiyet aldı. Minik yüreklerin sevgisi ve enerjisiyle sahada mücadele eden futbolcular, maç sonunda tribünlerden büyük alkış aldı.
Bölgenin sağlık üssü konumundaki Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Türkiye’de bir ilke daha imza attı. MS hastaları için oluşturulan Multipl Skleroz Yaşam Merkezi hizmete açıldı. MS tanısı alanlar merkezden ücretsiz yararlanabilecek.
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji ABD Öğretim Üyesi ve Multipl Skleroz Yaşam Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Haluk Gümüş, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi bünyesinde 3 Mart 2025’te MS hastalarının yaşam kalitesini artırmak, hayata adaptasyonlarını hızlandırmak amacıyla açılan Merkezin, Konya ve Türkiye’de ilk olduğunu söyledi.
Yaşam Merkezinde MS tanısı almış hastalara hizmet verildiğini belirten Prof. Dr. Gümüş, “Tanılar ve muayeneler doğrulandıktan sonra hastalar fizik tedavi kliğine yönlendiriliyor. Hekimler tarafından tekrar muayeneden geçen hastalar için bulgulara göre fizyoterapi süreci başlıyor. Uygun olan hastalara yoga, plates, nefes terapisi gibi eğitimler veriliyor. Hastaların büyük kısmı diyetisyen eşliğinde uygun beslenme metodları eğitimi alıyor. Psikolog eşliğinde hem psikoterapi hem de psikolojik testler uygulanıyor” dedi.
MS tanısı almış herkesin Multipl Skleroz Yaşam Merkezinden ücretsiz bir şekilde faydalanabileceğini aktaran Prof. Dr. Haluk Gümüş, “MS daha çok 20 – 40 yaş arasındaki kadınlarda görülüyor ama her yaşta da ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle Merkezimiz herkese hizmet veriyor. MS hastalarında görme bozukluğu, denge bozukluğu, kas güçsüzlüğü, uyuşukluk, yorgunluk, çift görme, idrar tutamama, depresyon, unutkanlık gibi birçok semptom ortaya çıkabiliyor” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Gümüş, Merkezin açılmasında kendilerine destek veren Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz’a, Üniversite ve Tıp Fakültesi yönetimine, hayırsever iş adamlarına teşekkür ederek “MS hastalarımıza daha kaliteli hizmet verebilmek için yardımseverlerin desteğine ihtiyacımız var” diye konuştu.