Salihli 50. Yıl Ortaokulunda müdür yardımcısı olarak görev yapan Arslan, okulun bakımı ve bazı eşyaların tamiratı için çalışma başlattı. Gereken bütçeyi, okulda kullanılamayacak durumda olan kitap ve defterlerin geri dönüşümünden elde ettiği gelirle oluşturan Aslan'ın en büyük destekçisi ise eski velilerden marangoz Necmettin Umut oldu. Okuldaki hazırlıklara bir ay önce başladıklarını belirten Arslan, yıpranan öğrenci sıralarını tamamen yenilediklerini dile getirdi.
Kırılan sandalyeleri tamir ederek boyadıklarını anlatan Arslan, "Ayrıca eskiyen perdeleri de değerlendirerek masa örtüsü haline getirdik. Okulumuzda atıl durumda olan 20 civarında sıramız vardı. Birçoğunun metal kısımlarında kırılmalar olduğu için kullanılamıyordu. Kırılan bu bölümleri önce kaynak yaptırdık, ardından yeniledik ve kullanıma hazır hale getirdik. Yine yetersiz durumda olan öğretmen sandalyelerini de elden geçirdik." dedi.
Arslan, öğrencileri için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya devam edeceklerini söyledi.
Evsat Mahallesi'ndeki bir otelde konaklayan yabancı uyruklu ailenin 2 yaşındaki çocuğu S.B.S, pencereden aşağı düştü.
İhbar üzerine olay yerine polis ve 112 Acil Sağlık ekipleri sevk edildi.
Beton zemine düşen çocuk, ambulansla kaldırıldığı Beyşehir Devlet Hastanesindeki müdahalenin ardından Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildi.
Konya Büyükşehir Belediyesi, 13 Nisan - 13 Ekim 2025 tarihleri arasında Japonya’nın Osaka kentinin ev sahipliği yaptığı EXPO 2025’te Konya’yı uluslararası arenada tanıttı.
“Hayatlarımız İçin Gelecekteki Toplumu Tasarlamak” temasıyla 160 ülkenin katılımıyla Osaka’da düzenlenen EXPO 2025’te kurulan Türkiye pavilyonunda farklı etkinliklerle ülkemizin zengin kültürü tanıtılıyor.
Bu kapsamda fuara katılan Konya Büyükşehir Belediyesi, farklı ülkelerden ziyaretçilere Konya'nın tarihsel birikimini tanıttı. Konya Büyükşehir Belediyesi Türk Tasavvuf Musikisi ve Sema Topluluğu’nun icra ettiği Sema Ayini Şerif’i katılımcılardan büyük ilgi gördü. Hazreti Mevlana’nın ve Konya’nın evrensel mesajlarını ziyaretçilere aktaran sema programı ile birlikte ebru sanatı da icra edilerek tüm dünyadan katılımcılar Konya’ya davet edildi.
Erbaş, Karatay Spor ve Kongre Merkezi'nde Konya Müftülüğünce 1255 hafız için düzenlenen icazet töreninde, merasimlerin en hayırlısında bulunmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, "Peygamber Efendimiz, 'Sizin en hayırlınız Kur'an-ı öğrenenleriniz ve öğretenlerinizdir' buyuruyor. Merasiminiz mübarek olsun, hayırlı uğurlu olsun." diye konuştu.
Ayette "Şüphesiz mutlaka Kur'an'ı biz indirdik ve onun muhafızı biziz. Onun hafızı biziz." denildiğini hatırlatan Erbaş, Allah'ın Kur'an-ı Kerim'in en büyük muhafızı olduğunu ve Kur'an-ı Kerim'i hafızlar yoluyla muhafaza ettiğini anlattı.
Erbaş, hafızların peygamber varisleri olduklarını ve büyük emekle Kur'an-ı Kerim'i hıfzettiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Tabii ki okumak, öğrenmek, ezberlemek Kur'an'ı yaşamaya giden bir yoldur. Nihai hedef, Kur'an'a göre tanzim edilmiş bir hayattır. Çünkü Kur'an bizim hayat rehberimizdir. Hafızlarımız ve hafızlarımızın yakınları, Kur'an bizim hayat rehberimizdir. Onu hayatımıza rehber edersek, Rabbimizin huzuruna alnımız ak, yüzümüz pak olarak ulaşırız. 'İkra kitap' denilecek bize. Nasıl ki Kur'an-ı Kerim bize kitap olarak tanıtılıyor. Bizim amel defterimizin adı da kitap. Cenabıhak ona kitap ismini vermiş. 'Oku kitabını.' Yani 'Amel defterini oku.' Kur'an'ımızın da amel defterimizin de ismi de kitap. Orada okuyacağız. Amel defterimiz önümüze konulacak. Hafızlık yapan hafızlığa yıllarını veren kardeşlerimiz, her anınız, her gününüz amel defterinizde önüne çıkacak ve orada Cenabıhak'ın mükafatı ile mükafatlanacaksınız. Bu ne güzel bir müjde. Allah hayırlı mübarek eylesin."
- "İnsanları Kur'an'la Hakk'a davet etmek zorundayız
Erbaş, Kur'an-ı Kerim'in insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için gönderilmiş bir kitap olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Bundan 14 asır önce insanlığın Kur'an'a ne kadar ihtiyacı var idiyse karanlıklardan, cehaletten aydınlığa, nura çıkmak için ne kadar ihtiyacı var idiyse bugün ondan daha fazla ihtiyacı var. O yüzden elimizde Kur'an, kalbimizde iman. İnsanları Kur'an'la Hakk'a, iyiliğe davet etmek, hayra çağırmak, kötülüklerden men etmek zorundayız. Bu vazifeyi Cenabıhak bizlere verdi. O yüzden Rabbimize söz veriyoruz. Bütün hafızlarımız, hocalarımız, peygamber varisleri olarak ya Rab söz veriyoruz. Ömrümüz boyunca son nefesimize kadar Resulullah Aleyhissalatu Vesselam Efendimizin Arafat'ta Veda Hutbesi'nde bizi bize emanet ettiği Kur'anla ve sünnetle insanları hayra çağıracağımıza, iyiliği emredeceğimize, kötülükten men edeceğimize söz veriyoruz ya Rab. Sözümüzü tutmamızı bizlere nasip eyle ya Rab. Evet, aziz kardeşlerim, sizler peygamber varislerisiniz."
Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından icazet belgesi alacak hafızlar da çeşitli sureleri okudu.