Heniyye suikastının arka planı
2024-08-05 - 13:51
Kaynak: AA

Heniyye'nin öldürülmesinden sonra diplomasinin daha az etkili olduğu, sahadaki çatışma dinamiklerinin belirleyici hale geldiği, Filistin ve bölgenin uluslararası güç mücadelesinin bir alanı haline dönüşeceği döneme giriyoruz.

Milli İstihbarat Akademisi Başkan Yardımcısı Dr. Hakkı Uygur, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye suikastının arka planını kaleme aldı.

Hamas lideri İsmail Heniyye İran’ın yeni Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın yemin töreni münasebetiyle Tahran’da bulunduğu sırada bir suikasta uğrayarak hayatını kaybetti. Olayın detayları bu yazı yazıldığı esnada İran makamları tarafından henüz paylaşılmadı. Eldeki bilgilere göre Tahran’ın kuzeyinde Devrim Muhafızları tarafından korunan bir kampüste bulunan Heniyye ve koruması 31 Temmuz sabah 2 sularında meydana gelen bir hava saldırısı sonucu hayatını kaybetti. Bununla birlikte saldırı anına ya da sonrasına ait görüntü bulunamaması soru işaretlerine yol açtı. İddia edildiği üzere adı geçen binanın yalnızca bir katı hatta bir odası zarar gördüyse saldırıda patlayıcı yüklü mikro suikast dronu kullanılmış olması mümkündür. Yine insan faktörünün farklı şekillerde işin içinde bulunduğu suikast biçimlerinin geçerli olması imkan dahilindedir.

İsrail hiçbir kırmızı çizgi tanımıyor

İsrail’in bu eylemi hem sembolik hem de pratik açılardan oldukça önemli. İsrail Tahran’daki saldırıdan saatler önce Beyrut’ta Hizbullah’ın askeri kanadının lideri olduğu belirtilen Fuad Şükür’ü de öldürdüğünü açıkladı. 2 saldırı da İsrail’in 7 Ekim’den beri yürüttüğü ve 40 binden fazla sivili öldürdüğü acımasız savaşta hiçbir kırmızı çizgi tanımadığını net bir şekilde ortaya koydu. Mevcut Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden’ın yeniden aday olmayacağını açıklamasının ya da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun son ABD gezisindeki temaslarının bu saldırılara onay çıkmasında ne kadar etkili olduğu bilinmiyor. Ancak Kongre’deki konuşmasında sürekli olarak "yılanın başı İran" vurgusu yapan ve ABD adına savaştığını ileri süren Netenyahu’nun savaşı yayma konusunda daha rahat hareket ettiği ortada.

Aslında İsrail daha önce de İran içinde gerçekleştirdiği çeşitli suikastlar ve sabotajlarla İran güvenlik mekanizmasına sızdığını gösterdi. Bizzat eski İran İstihbarat Bakanı Ali Yunusi bu durumu ifade etti ve üst düzey yetkililerin güvenlik endişesi taşıdıklarını söyledi. Gerek ülke içindeki nükleer ve askeri suikastlar gerekse de nükleer faaliyetler dosyasının ülke dışına kaçırılması gibi hadiseler İran açısından ciddi istihbarat başarısızlıkları olarak kayıtlara geçti. Bu son saldırı mezkur sürecin devamı olarak okunmalıdır. Benzer şekilde bu saldırı eski İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin hayatını kaybettiği helikopter kazasının sabotaj olma ihtimalinin de yabana atılmaması gerektiğini gösteriyor. Anlaşılan eski ABD Başkanı Donald Trump’ın "son anda vazgeçtiler ve tek başıma yaptım" dediği 2020’deki Kasım Süleymani suikastındaki tavrının aksine İsrail yönetiminin İran’ı doğrudan hedef alma konusunda hiçbir çekincesi kalmadı. 1 Nisan’da İran’ın Şam’daki Büyükelçiliğini bombalayan İsrail, 30-31 Temmuz saldırılarıyla doğrudan savaş için gerek 7 Ekim’den beri düşük yoğunluklu bir çatışmayı tercih eden Hizbullah'ı gerekse de Tahran’ı geniş bir savaşa çekmek için elinden geleni ardına koymuyor. Bu maksatla başta rehinelerin serbest bırakılması olmak üzere aylardır süren diplomatik çabaları dinamitlemekten de kaçınmıyor.

Bölgede çatışmalar derinleşecek mi?

İran ve Hizbullah başta olmak üzere bölgesel müttefikleri bu saldırılara ciddi bir yanıt vereceklerdir. Bu durum 7 Ekim’den beri Gazze eksenli süren İsrail saldırılarının ve bölgesel çatışmanın sahasının yayılacağını ve derinleşeceğini gösteriyor. İran ya da Hizbullah’ın geri adım atması 45 yıllık politikaların iflasının kabulü anlamına gelecektir ve İran ve müttefiklerinin iyice aşınan caydırıcılıklarının sona erdiğinin ilanı olacaktır. Bu durum Tahran açısından kabul edilemez. Bu noktada Yemen ve Irak’taki güçlerin ABD ve İsrail’e yönelik saldırılarının nitelik ve nicelik olarak artması mümkündür. 7 Ekim’den beri kırılganlığının farkında olduğu için oldukça ihtiyatlı hareket eden Suriye ve Beşşar Esed yönetimi de istemeden de olsa çatışmalara müdahil olabilir. Bu durum ülke içinde terör örgütü PKK/YPG ve diğer silahlı grupların hareketlenmesine yine Rus hava saldırılarının artmasına yol açabilir. Kısaca 7 Ekim, 1 ve 13 Nisan tarihlerinden sonra 30 Temmuz da çatışmanın derinleştiği bir tarih olarak kaydedilecektir.

Saldırının ortaya koyduğu vahim tablo ile beraber Türkiye’nin 7 Ekim’den beri yaptığı sağduyu ve insancıl diplomasi çağrısının, İsrail karşısında uluslararası kuruluşları aktif hale getirme çabasının hatta yıllardır hasım güç kategorisinde bulunan Beşşar Esed yönetimine yaptığı uzlaşma çağrılarının arkasındaki saik de daha net görüldü. Heniyye suikastına yönelik Ankara’nın verdiği sert tepkiler bölgesel çatışmanın artık daha ileri bir aşamaya ulaştığı ve burada kalmayacağı endişesinden kaynaklanıyor. Muhtemelen bu aşamadan sonra diplomasinin daha az etkili olduğu, sahadaki çatışma dinamiklerinin belirleyici hale geldiği, dahası Ukrayna krizinde görüldüğü üzere Filistin ve bölgenin uluslararası güç mücadelesinin bir alanı haline dönüşeceği döneme giriyoruz. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "daha güçlü olmalıyız" vurgusu ile Kongredeki savaş çığırtkanı ABD’li senatörler tarafından ayakta çılgınca alkışlanan bölge liderleri arasında Netenyahu ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin yanı sıra Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in de bulunması Ankara’nın bölgesel denklemdeki hassas konumunu gözler önüne seriyor. Yine de ilk yakın riskin Suriye merkezli olma ihtimali çok daha yüksek olduğu için bu konuda önleyici tedbirlerin bir an önce alınmasında fayda bulunuyor.

 

 

  • Beğen
YORUM YAZIN
Karatal'da emekliler kuran öğreniyor
2025-03-18 - 12:38
Karatay Belediyesi ve Karatay İlçe Müftülüğü iş birliğiyle Ramazan ayında emeklilere yönelik başlatılan Kur’an-ı Kerim dersleri büyük ilgi görüyor. Kur’an-ı Kerim okumayı öğrenmek isteyen emekliler, azimleri ve gayretleriyle takdir topluyor.

Emekli Konaklarından faydalanan vatandaşlara yönelik sosyal ve kültürel etkinlikler ile birlikte birçok programa imza atan Karatay Belediyesi, Ramazan ayında Konak sakinlerine Kur’an-ı Kerim dersi veriyor.

Karkent, Kumköprü, Mengene, Çelebi, Hacısadık, İşgalaman, Araplar, Fetih Mahallesi, Çatalhüyük, Keykubat, Selim Sultan, Akkonak ve Muhtar Mehmet Dinç Emekli Konakları’nda; Karatay Belediyesi ve Karatay İlçe Müftülüğü işbirliği ile düzenlenen derslere emekli vatandaşlar yoğun ilgi gösteriyor.

EMEKLİ KONAĞI SAKİNLERİNDEN TEŞEKKÜR

Emekli Konağı sakinleri ilerleyen yaşlarında Kur’an-ı Kerim öğrenmenin mutluluğunu yaşadıkları dile getirerek, hem dini bilgilerini tazeleme hem de yeni bilgiler öğrenme fırsatı bulduklarını ifade etti. Derslerin, aynı zamanda sosyal hayatlarına da katkı sunduğunu belirten Emekli Konağı sakinleri hizmetlerinden dolayı Karatay Belediyesi’ne teşekkür etti.

ÇINARLARIMIZ AZİMLERİ İLE ÖRNEK OLUYOR

Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Ramazan ayının birlik, beraberlik ve manevi paylaşım açısından önemli bir dönem olduğunu vurguladı.

Başkan Kılca; “Karatay İlçe Müftülüğü’nün görevlendirdiği eğiticiler öncülüğünde Kur’an-ı Kerim derslerimiz, emeklilerimizin yoğun ilgisiyle sürüyor. Kur’an-ı Kerim öğrenen emekli konağı sakinlerimiz, bunun yanı sıra ilmihal dersi başta olmak üzere temel dini bilgileri de öğrenme fırsatını elde ediyor. Her yaşta Kur’an-ı Kerim’in öğrenilebileceğini gösteren çınarlarımız ilerlemiş yaşlarına rağmen kendilerine yönelik düzenlenen Kur’an derslerine katılarak gençlere örnek oluyor. Bu derslere katılan ve Kur’an-ı Kerim’i öğrenme noktasında çaba gösteren tüm büyüklerimizi tebrik ediyorum. Karatay Belediyesi olarak her zaman onların yanında olmaya devam edeceğiz” dedi. Kılca, Karatay Belediyesi’nin emeklilere yönelik sosyal projelerin devam edeceğini belirterek, Ramazan ayının tüm Karataylılara huzur ve bereket getirmesi temennisinde bulundu.

  • Beğen
BAŞKAN KAVUŞ’TAN SEFAKÖY’E ÇİFTE BAYRAM MÜJDESİ!
2025-03-18 - 12:42
BAŞKAN ALTAY GENÇLERLE İFTAR YAPTI
2025-03-18 - 12:45 | Son Güncelleme: 2025-03-18 12:49
DOSD MERAM’IN ÖZEL ÇOCUKLARI KONYASPOR’A ŞANS GETİRDİ
2025-03-17 - 14:40
Süper Lig’in heyecan dolu Konyaspor-Beşiktaş karşılaşması, sadece Konyaspor’un güzel futboluna değil, özel anlara da sahne oldu. Konyaspor’u desteklemek için tribünde yerlerini alan Meram Down Sendromlu Bireyler Yaşam Destek Merkezi DOSD Meram’ın özel çocukları, şehrin takımına şans getirdi.

Süper Lig’in heyecan dolu 28. hafta karşılaşması Konyaspor-Beşiktaş maçı, sadece Konyaspor’un güzel futboluyla değil, maç öncesi, sonrası ve tribünleriyle de hafta sonuna damga vurdu.

‘BU GALİBİYET ÖZEL ÇOCUKLAR İÇİN…’

Konyaspor’u desteklemek için tribünde yerlerini alan Meram Down Sendromlu Bireyler Yaşam Destek Merkezi DOSD Meram’ın özel çocukları, şehrin takımına büyük şans getirdi. Özel çocukları maç öncesinde  Konyaspor Başkanı Ömer Korkmaz karşıladı. Korkmaz ile özel çocuklar arasındaki sıcak sohbetler renkli görüntülere sahne oldu. Süper Lig’in 28. haftasında Beşiktaş’ı ağırlayan Konyaspor, maç öncesi ısınmaya 21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü’ne DOSD Meram’ın ‘Şimdi Dosd’luk Zamanı’ pankartıyla sahaya çıkarak farkındalık mesajı verdi. Takımların sahaya çıkışı sırasında ise DOSD Meram’da eğitim alan down sendromlu Şevval, hakemle birlikte seremoniye katılarak büyük bir mutluluk yaşadı. O an, tribünlerde duygusal anlara sahne olurken, stadyumda büyük bir alkış koptu. Tribünlerden yükselen coşku, sahaya da yansıdı. Konyaspor, özel misafirlerinin de destekleriyle Beşiktaş’ı 1-0 mağlup ederek kritik bir galibiyet aldı. Minik yüreklerin sevgisi ve enerjisiyle sahada mücadele eden futbolcular, maç sonunda tribünlerden büyük alkış aldı.

  • Beğen
2026 KOP Mali Destek Çağrı Programı Başladı
2025-03-17 - 14:46
Başarılı Sağlık Çalışanlarımıza Cumhurbaşkanımızdan Teşekkür
2025-03-17 - 14:51
Selçuk Tıp’tan Türkiye’de bir ilk daha
2025-03-17 - 14:53
Bölgenin sağlık üssü konumundaki Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Türkiye’de bir ilke daha imza attı. MS hastaları için oluşturulan Multipl Skleroz Yaşam Merkezi hizmete açıldı. MS tanısı alanlar merkezden ücretsiz yararlanabilecek.

Bölgenin sağlık üssü konumundaki Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Türkiye’de bir ilke daha imza attı. MS hastaları için oluşturulan Multipl Skleroz Yaşam Merkezi hizmete açıldı. MS tanısı alanlar merkezden ücretsiz yararlanabilecek.

Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji ABD Öğretim Üyesi ve Multipl Skleroz Yaşam Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Haluk Gümüş, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi bünyesinde 3 Mart 2025’te MS hastalarının yaşam kalitesini artırmak, hayata adaptasyonlarını hızlandırmak amacıyla açılan Merkezin, Konya ve Türkiye’de ilk olduğunu söyledi.

Yaşam Merkezinde MS tanısı almış hastalara hizmet verildiğini belirten Prof. Dr. Gümüş, “Tanılar ve muayeneler doğrulandıktan sonra hastalar fizik tedavi kliğine yönlendiriliyor. Hekimler tarafından tekrar muayeneden geçen hastalar için bulgulara göre fizyoterapi süreci başlıyor. Uygun olan hastalara yoga, plates, nefes terapisi gibi eğitimler veriliyor. Hastaların büyük kısmı diyetisyen eşliğinde uygun beslenme metodları eğitimi alıyor. Psikolog eşliğinde hem psikoterapi hem de psikolojik testler uygulanıyor” dedi.  

MS tanısı almış herkesin Multipl Skleroz Yaşam Merkezinden ücretsiz bir şekilde faydalanabileceğini aktaran Prof. Dr. Haluk Gümüş, “MS daha çok 20 – 40 yaş arasındaki kadınlarda görülüyor ama her yaşta da ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle Merkezimiz herkese hizmet veriyor. MS hastalarında görme bozukluğu, denge bozukluğu, kas güçsüzlüğü, uyuşukluk, yorgunluk, çift görme, idrar tutamama, depresyon, unutkanlık gibi birçok semptom ortaya çıkabiliyor” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Gümüş, Merkezin açılmasında kendilerine destek veren Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz’a, Üniversite ve Tıp Fakültesi yönetimine, hayırsever iş adamlarına teşekkür ederek “MS hastalarımıza daha kaliteli hizmet verebilmek için yardımseverlerin desteğine ihtiyacımız var” diye konuştu.  

  • Beğen
Karatay'da Ramazan bir başka
2025-03-17 - 14:56