Japonya yerel basınında yer alan haberlere göre, 2. Dünya Savaşı'nda Pasifik muharebelerinde Hiroşima'nın bombalanmasının 79'uncu yılı dolayısıyla kentteki Barış Anıtı'nda tören düzenlendi.
İsrail'in Tokyo Büyükelçisi Gilad Cohen'in hazır bulunduğu törende konuşan Hiroşima Valisi Yuzaki Yuzaki, dünyanın dört bir yanında savaşların sürdüğüne dikkati çekerek "Modern zamanlarda oklar ve kılıçlar yerine, erkek, kadın, çocuk ve yaşlılar kurşunlarla vuruluyor, füzelerle parçalanıyor." dedi.
Yuzaki, konuşmasında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) daimi üyelerinin "güçlerini suistimal ettiklerini" vurgulayarak "BM'nin oluşturduğu dünya düzeninin koruyucusu olması gereken büyük güçler, uluslararası hukuku ihlal ederek ve güç kullanarak statükoyu değiştirme çabası içerisindeler." ifadesini kullandı.
Törende Japonya Başbakanı Kişida Fumio ve Hiroşima Belediye Başkanı Matsui Kazumi de konuşma yaptı.
Kişida, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması'nın (NPT) önemine değinerek, uluslararası toplumda meydana gelen bölünmeler nedeniyle bu konudaki ilerlemenin yavaşladığını belirtti.
NPT'yi sürdürmek ve güçlendirmek için Hiroşima Eylem Planı kapsamında gerçekçi ve pratik girişimlerin teşvik edilmesi gerektiğini kaydeden Kişida, "Uluslararası toplumun nükleer silahsızlanmaya yönelik ivmesini artırmaya biz öncülük edeceğiz." dedi.
Hiroşima Belediye Matsui de uluslararası arenada üstünlük kurma arzusunun silahlanma yarışını artırdığını vurgulayarak, Ukrayna ve Orta Doğu'da yaşanan çatışmalar nedeniyle birçok masum insanın hayatını kaybettiğine dikkati çekti.
Dünyada yaşanan çatışmalar ve savaşların, uluslararası adalete olan şüpheleri derinleştirdiğini vurgulayan Matsui, "Bu koşullar altında sivil toplumun güvenliğini sağlamak mümkün mü?" diye sordu.
ABD, 6 Ağustos 1945'te Hiroşima'ya tarihin ilk atom bombasını atmış, kentin yüzde 90'ı yıkılmış, ilk anda 80 bin kişi yaşamını yitirmişti. Üç gün sonra da Nagazaki'ye atom bombası atılmış, burada da en az 40 bin kişinin ilk anda öldüğü belirtilmişti.
Atom bombasının sonraki etkileriyle de büyük çoğunluğu sivil olmak üzere yaklaşık 110 bin kişinin yaşamını yitirdiği tahmin ediliyor. İzleyen aylar ve senelerde radyasyona bağlı hastalıklardan bölgede ölümler devam etmişti.
Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, yapılan çalışmalar sonucu Interpol veri tabanları, emniyet bilgi sistemleri, sosyal medya ve açık kaynaklardan elde edilen bilgiler, KOM, İstihbarat, Narkotik, TEM, Asayiş, Göçmen Kaçakçılığı ve Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlıklarının analizleriyle kişilerin saklandıkları ülkelerin tek tek belirlendiğini ifade etti.
Adalet Bakanlığı koordinasyonunda çeşitli suçlardan aranan, yurt dışına kaçan ve haklarında arama kararı bulunan U.Y, A.G, H.G, V.T, M.C.A, S.B, O.Y, Ç.Ö, M.Ö, C.A.K, C.M, M.G, S.T, F.T. ve A.Y'nin izinin sürüldüğünü ve yakalanıp ülkeye iadelerinin sağlandığını aktaran Yerlikaya, şunları kaydetti:
"Bu kabine dönemimizde 398 suçlunun ülkemize iadesini sağladık. Enselerindeyiz, bizden kaçamayacaklar. Hangi bültenle aranırsa aransın, hangi ülkeye kaçmış olursa olsun terör örgütü ve organize suç örgütü üyelerini, zehir tacirlerini tek tek yakalayıp ülkemize geri getireceğiz. Türk polisinden kaçamayacaklar. Adalet Bakanlığımız ile operasyonda görev alan Bakanlık çalışanlarına teşekkür ediyorum. Interpol-Europol Daire Başkanlığımızı tebrik ediyorum."
Kente girişte ekiplerin dur ikazına uymayan araç kaçmaya başladı. İstanbul Yolu üzerinde durdurulan araçta 7 düzensiz göçmen ile araç sürücüsü yakalandı. Düzensiz göçmenlerin farklı organizatörler aracılığıyla kişi başı 2.000 ila 2.500 Amerikan Doları karşılığında ülkeye sokularak İzmir’e sevk edilmek istendiği belirlendi.
Olayla ilgili araç sürücüsü M. C. hakkında Göçmen Kaçakçılığı suçundan adli tahkikata başlanarak adliyeye sevk edildi. Ayrıca trafik ekiplerince araç sürücüsüne 50.726 TL idari para cezası uygulanırken, araç 60 gün süreyle trafikten men edildi. Yakalanan 7 düzensiz göçmen ise sınır dışı işlemleri kapsamında Göksem Geri Gönderme Merkezi’ne teslim edildi.
İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) her yıl açıkladığı “Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” araştırmasının 2024 yılı sonuçları açıklandı. Listede Konya’dan 14 firma yer alarak şehrimizin üretim gücünü bir kez daha tescilledi.
Konya Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Öztürk, Türkiye’nin İSO İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması’nda yer alan Konyalı firmaları tebrik etti. Konya iş alemimizin üretmeye, istihdam oluşturmaya ve ihracat yapmaya devam ettiğini kaydeden Öztürk, listede Konya’nın güçlü bir şekilde temsil edilmesinin Konya’nın girişimcilik ruhunu ve sürdürülebilir büyüme kararlılığını gösterdiğini vurguladı. Bu başarının, Konya’nın güçlü sanayi altyapısının, nitelikli iş gücünün ve yatırım ortamının bir sonucu olduğuna değinen Başkan Öztürk, açıklamasında şu sözlere yer verdi; “İSO İkinci 500 listesinde 14 firmamızın yer alması, Konya’nın sanayi potansiyelinin ve üretim iştahının somut bir göstergesidir. Sanayicilerimizin ortaya koyduğu bu başarı, bizlere umut ve gurur vermektedir. Konya Ticaret Odası olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da şehrimizin üreticisinin, sanayicisinin ve girişimcisinin yanında olmaya devam edeceğiz. İş dünyasıyla işbirliği içinde, Konya’nın ekonomik gücünü daha da ileriye taşıyacağız. Konya, sanayi ve üretim alanındaki istikrarlı yükselişiyle Türkiye ekonomisine değer katmaya devam ederken, İSO İkinci 500 listesine giren firmalarımız da bu başarının taşıyıcı sütunları olmayı sürdürmektedir. Şehrimizin gururu olan tüm firmalarımıza başarılarının devamını diliyoruz.”
Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması’nda yer alan Konyalı firmalar şöyle: Ova Un, Safa Tarım, Konya Çimento, Hekimoğlu Un, Al-San Gıda, Akova Süt, Çöğenler Yem, Konya Kağıt, Büyük Hekimoğulları, İzi Süt, Sezersan Matbaacılık, Besa Yemcilik, İsminin açıklanmasını istemeyen firma, Memak Makine.