Erdoğan, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığında düzenlenen Subay ve Astsubay Öğrencileri Mezuniyet Töreni'nde konuştu.
Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığının bu gurur gününde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, bu birlikteliği, gönüllere güven veren bu cesareti gördükçe Türkiye Cumhurbaşkanı olarak gurur duyduğunu söyledi.
"Gönülleri birleşenler selam sizlere, uzaklarda dertleşenler selam sizlere, selam şanlı mazimize, selam yarına, selam zafer ordusunun silahlarına, ey geçmişin yiğitleri selam sizlere, ey yarının şehitleri selam sizlere" dizelerini okuyan Erdoğan, Jandarma ve Sahil Güvenlik Teşkilatının bütün mensuplarını yürekten selamladığını ifade etti.
Vatanın dört bir yanında ve denizlerde görev yapan kahramanlara, milletin huzur ve esenliği, vatanın bekası için eli tetikte, gözü ufukta nöbet tutan tüm güvenlik güçlerine sevgiler gönderdiğini dile getiren Erdoğan, öğrencilerin ve ailelerin heyecanına, sevincine şahitlik etmekten büyük memnuniyet duyduğunu kaydetti.
Başta dereceye girenler olmak üzere, 2023-2024 akademik yılını başarıyla tamamlayan tüm öğrencileri tebrik eden Erdoğan, "Eğitim hayatınız boyunca gerek mesleki olarak gerekse diğer hususlarda sizlere destek olan hocalarımıza, komutanlarımıza, emri geçen herkese teşekkür ediyorum. Sizleri büyük bir emekle, çileyle, fedakarlıkla büyüten, vatan, millet ve devlet aşkıyla yetiştiren, ilayı kelimetullah sevdasını gönüllerinize nakış nakış işleyen ailelerinize şükranlarımı sunuyor, Allah onlardan razı olsun diyorum." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün 774 erkek, 82 kadın, 12 misafir olmak üzere toplam 868 subay ile 3 bin 34 erkek, 215 kadın astsubay öğrencinin akademiden mezun etmenin mutluluğunu yaşadıklarını dile getirerek şunları kaydetti:
"Böylece, farklı branş, uyruk ve rütbelerde toplam 4 bin 117 evladımızı yeni görev yerlerine uğurluyoruz. Bugüne kadar 4 bin 691 subay, 28 bin 878 astsubayımız jandarmaya, 391 subay, 1116 astsubayımız ise Sahil Güvenlik Teşkilatımıza katıldı. Dost ve müttefik ülkelerden gelen 75 uluslararası öğrencimiz, akademideki eğitimlerini başarıyla tamamlayarak ülkelerine döndü. Aynı zamanda ülkemizin fahri elçisi olan bu kardeşlerimizin eğitimleriyle temayüz ettiklerini ve çok iyi yerlere geldiklerini görüyoruz. Sizlerin de katılımıyla Jandarma ve Sahil Güvenlik Teşkilatımızın daha da güçleneceğine inanıyorum. İnşallah her biriniz, bugün burada olduğu gibi ailenizin ve milletimizin iftihar kaynağı olmaya devam edeceksiniz."
Jandarma ve Sahil Güvenliğin ağır bir sorumluluğu yerine getirdiğini, millet, memleket adına özel, kutsal bir görevi icra ettiğini belirten Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Şunu hiçbir zaman unutmayın, omuzlarınızda, sizleri görünce ellerini semaya açan, dua eden, kalbi huzur dolan aziz milletimizin emaneti var. Omuzlarınızda, mazlum ve mahzun gönüllerin ağırlığı var. Omuzlarınızda şanlı bir tarihin, aydınlık bir geleceğin yükü var. Sıradan bir mesleğin değil, yükü ağır, vebali ağır, mesuliyeti ağır bir vatan görevinin neferlerisiniz. Her biriniz vatanı, milleti, bayrağı ve ezanı için gözünü kırpmayan kahraman bir milletin evlatlarısınız. Sizler, uğruna bin yıldır nice canlar verilen bu aziz vatanın, yıldızlaşan millet aşkının, destanlaşan devlet şuurunun asil temsilcilerisiniz. Her birinizi tebrik ediyorum. Tek tek alınlarınızdan öpüyorum. Rabb'ime bu ülkeye, bu millete, sizler gibi yüreği vatan aşkıyla dolu gençler verdiği için sonsuz hamdediyorum."
Türkiye bugün tüm dünyada, cesur ve vicdanlı bir duruş sergileyebiliyorsa bunun en önemli sebebinin, son 22 yılda güvenlik alanında yakaladığı başarılar olduğuna işaret eden Erdoğan, tam 40 yıldır milletin başına bela edilen bölücü terör örgütüne karşı mücadelede tarihi kazanımlar elde edildiğin vurguladı.
Erdoğan, son olarak, dün kırmızı kategorideki bir caniden döktüğü bütün kanların hesabının sorulduğunu anımsatarak "Bundan geriye gidiş kesinlikle söz konusu olmayacak. Terörü, ülkemiz için bir tehdit kaynağı olmaktan çıkarana kadar azim ve kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz. Bizim, hukuka, kanuna riayet eden hiç kimseyle sorunumuz yok ama hukukun dışına çıkanın, kendini devletten, kamu otoritesinden üstün görenin de gözünün yaşına bakmayız." dedi.
Vatandaşların canına, malına, namusuna, huzuruna kast edenlere kesinlikle müsamaha göstermeyeceklerinin altını çizen Erdoğan, "Mafyaymış, çeteymiş, insan kaçakçısıymış, teröristmiş, şehir eşkıyasıymış, bunların hiçbirine aman vermeyeceğiz." ifadelerini kullandı.
Evsat Mahallesi'ndeki bir otelde konaklayan yabancı uyruklu ailenin 2 yaşındaki çocuğu S.B.S, pencereden aşağı düştü.
İhbar üzerine olay yerine polis ve 112 Acil Sağlık ekipleri sevk edildi.
Beton zemine düşen çocuk, ambulansla kaldırıldığı Beyşehir Devlet Hastanesindeki müdahalenin ardından Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildi.
Mehmet Tural'ın (62) kaybolmasıyla ilgili bir televizyon programına katılan ve canlı yayında yaptığı açıklamalarla cinayeti itiraf eden Kenan Y'nin (37) emniyetteki işlemleri tamamlandı.
Kenan Y'nin ifadesinde "Maktulle arabadan indik, uçurum kenarına geldik. Aramızda tartışma çıktı. Eşimle ilgili küfürlü konuşunca sinirlendim, belimdeki kurusıkıdan bozma tabancayı çıkardım. Mehmet Tural silahı görünce kaçmak istedi. Ben bir el ateş ettim, sonra kendisi uçurumdan yuvarlandı. Yanına indiğimde hareketsiz yatıyordu. Üstünü ceketle örttüm, taşlarla kapattım ve olay yerinden ayrıldım. Çantada 200 bin lira olduğunu biliyordum. O yüzden ceplerini karıştırmadım. Çantayı alıp arabamla köye gittim. Yolda cep telefonunu suya attım. Silahı ise soğuk hava deposu arkasında toprağa gömdüm. Parayı harcadım." dediği öğrenildi.
Kenan Y'nin gösterdiği bölgede arama yapan jandarma ve polis ekipleri, mermi izi bulunan bir kafatası ile vahşi hayvanlarca parçalandığı değerlendirilen kemik parçalarına ulaştı.
Akşehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla yürütülen soruşturma kapsamında, Kenan Y. ve babası Dursun Y, geniş güvenlik önlemleri ile adliyeye sevk edildi.
Kenan Y. ve babası Dursun Y. çıkarıldıkları hakimlikçe tutuklandı.
- Olay
İlçede "Temsili Nasreddin Hoca" olarak tanınan ve 77 gündür kayıp olan Mehmet Tural'ın (62) annesi Melahat Tural, oğlunun bulunması için katıldığı televizyon programında yetkililerden yardım istemiş, programa katılan Kenan Y, aralarında çıkan tartışma nedeniyle Tural'ı araçta tabancayla vurarak öldürdüğünü itiraf etmişti.
Tural'ın, ilçedeki etkinliklerde kostüm giyerek Nasreddin Hoca'yı canlandırdığı öğrenildi.
İran'ın, İsrail'in saldırılarına misilleme olarak fırlattığı 20'den fazla füzenin başkent Tel Aviv çevresinde ve güneydeki Necef'te bazı noktalara doğrudan isabet ettiği bildirildi.
İsrail'in Yedioth Ahronoth gazetesi, hava savunma sistemlerinin İran'dan fırlatılan füzeleri önlemeye çalıştığını kaydetti.
Haberde, İran'dan İsrail'e 20'den fazla füze fırlatıldığı, füzelerin ülkenin merkezinde ve güneyinde en az 4 noktayı vurduğu belirtildi.
Merkezde başkent Tel Aviv, Ramat Gan ve Holon, güneyde ise Birüssebi (Berşeva) kentlerinde füzelerin bazı binalara doğrudan isabet ettiği, Birüssebi'yi hedef alan füzenin Soroka hastanesine düştüğü aktarıldı.
İsrail acil yardım servisi Kızıl Davut Yıldızı, İran'ın son saldırısına ilişkin verdiği bilgilerde, saat 07.10 sıralarında düzenlenen saldırılarda isabet ihbarları aldıklarını ve bölgelere ulaştıklarını açıkladı.
Saldırının ardından ekiplerinin ve sağlık görevlilerinin yaralılara tıbbi müdahalede bulunduğu aktarılan açıklamada, ağır durumdaki 3 hastanın ve orta durumdaki 2 hastanın yanı sıra 39 kişinin patlama ve şarapnel etkisiyle hafif yaralandığı kaydedildi.
İsrail, İran'da Arak Ağır Su Nükleer Tesisi'ni vurdu
Tesnim Haber Ajansı, İran Atom Enerjisi Kurumu Bilgilendirme Merkezi tarafından yapılan yazılı açıklamayı yayımladı.
İsrail'in sabah saatlerinde Arak Ağır Su Nükleer Tesisi'ne (Şehid Handab Araştırma Reaktörü) saldırıda bulunduğu belirtilen açıklamada, "Saldırı can kaybı ya da yaralanma olmadı. Önceden alınmış güvenlik önlemleri sayesinde, tesis çevresindeki bölge halkı açısından da hiçbir risk veya zarar söz konusu değildir." ifadelerine yer verildi.
İran devlet televizyonuna göre de tesiste nükleer sızıntı olmadığı kaydedildi.
İran Atom Enerjisi Kurumu Sözcüsü Behruz Kemalvendi, birkaç gün önce, İsrail'in Kum kentindeki Fordo Nükleer Tesisi'ne saldırı sonrasında tesiste küçük çapta hasar oluştuğunu fakat nükleer kirlilik meydana gelmediğini, İsfahan kentindeki Natanz Nükleer Tesisi'ne saldırı sonrasında ise tesis içerisinde nükleer kirlilik meydana geldiğini fakat bu kirliliğin tesisin dışına yayılmadığını söylemişti.
İsrail'in İran'a şiddetli saldırılarıyla başlayan çatışma
İsrail, 13 Haziran'da İran’ın farklı kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef alan geniş çaplı saldırılar düzenledi.
İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı ve bazı üst düzey komutanlar ile 9 nükleer bilim insanı saldırılarda ölürken, toplam sivil kaybı 224 olarak açıklandı.
İran ordusunun İsrail’e balistik füzelerle yaptığı misillemede 24 kişinin öldüğü, 500'den fazla kişinin yaralandığı aktarıldı.
Türkiye başta olmak üzere çok sayıda ülke İsrail'i kınadı.