Bu kapsamda, "Aşının gücüne inan, aşılan", "Farkında ol, taramanı yaptır, kanseri engelle", "Emzirmek annenin, anne sütü bebeğin sigortasıdır", "Ekranı değil, hayatı yaşa", "Her adımında aile hekimin yanında", "Alışkanlıklarımızı değiştiriyoruz, sağlıklı besleniyoruz" ve "Sağlıklı anneler, sağlıklı nesiller" konuları çerçevesinde bazı etkinlikler düzenleneceği aktarılan açıklamada, bununla toplumda farkındalık oluşturulmasının hedeflendiği kaydedildi.
Aşının, hastalığa yakalanmadan önce kişinin bağışıklık kazanmasını sağlamak amacıyla yapılan en etkili halk sağlığı müdahalelerinden biri olduğuna dikkat çekilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Aşı, insanları hastalıklardan ve onun kötü sonuçlarından koruyabilmek için sağlam ve risk altındaki kişilere uygulanır. Aşılamayla özellikle bebeklerde ve çocuklarda bulaşıcı hastalıkların ortaya çıkışı önlenebilir. Bu hastalıklardan kaynaklanan ölümlerin ve engelliliğin önüne geçilebilir. Aşılama her yıl milyonlarca insanın hayatını kurtaran en başarılı, etkili ve düşük maliyetli sağlık müdahalelerinden biridir. İnsanlık tarihinde büyük salgınlara ve ölümlere yol açan pek çok hastalık günümüzde aşının gücüyle ve aşılama çalışmalarının başarısıyla artık görülmemektedir. Örneğin, çiçek hastalığı 1977 yılından itibaren aşılama sayesinde tamamen yok edilmiş, hastalık etkeninin yok edilmesi üzerine 1987 yılında çiçek aşısı uygulamalarına ihtiyaç kalmadığından aşılama tüm dünyada durdurulmuştur."
Aşının, insana çok faydalı bir keşif olduğu vurgulanan açıklamada, "İnsan sağlığını korumanın en etkili yöntemlerinden biridir. Aşı sayesinde pek çok bulaşıcı hastalığı önlemek, hatta bazısını yeryüzünden silmek mümkündür." değerlendirmesi yer aldı.
Aşının prensibinin "hastalık etkeninin, hastalık yapıcı özelliğinden arındırılmış bir halde vücuda verilip bağışıklık sisteminin uyarılması" olduğu ifade edilen açıklamada, vücudun daha sonra o mikropla tekrar karşılaştığında bağışıklık sistemini tanıyıp savaştığı belirtildi.
Aşının en önemli faydalarından birinin toplum bağışıklığına etkisi olduğu vurgulanan açıklamada, Türkiye'de bağışıklama çalışmalarının "Genişletilmiş Bağışıklama Programı" adı altında sürdürüldüğü, Sağlık Bakanlığı Ulusal Çocukluk Dönemi Aşı Takvimi'nde 13 hastalığa karşı aşının yer aldığı aktarıldı.
Açıklamada, aşılama takvimini tamamlayan çocuğun difteri, boğmaca, tetanos, çocuk felci, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, suçiçeği ile aşıyla önlenebilen hastalıklarla oluşan karaciğer iltihabı, karaciğer yetmezliği, siroz ve karaciğer kanserinden, yaygın verem hastalığından, menenjitten, zatürreden, orta kulak iltihabından ve tüm bu hastalıklar sonucu oluşabilecek ölüm ve engellilikten korunduğunun altı çizildi.
Türkiye'de uygulanmakta olan bebeklik ve çocukluk dönemi aşı takviminin, Bağışıklama Bilimsel Danışma Kurulunun tavsiyeleri doğrultusunda ve dünyadaki bilimsel gelişmeler takip edilerek oluşturulduğu kaydedilen açıklamada, son yıllarda tüm dünyada erişkin bağışıklamasının en az çocukların aşılanması kadar önemsendiği, erişkinlerde hastalık ve ölümle sonuçlanabilecek birçok hastalığın aşıyla önlenebildiği belirtildi.
Türkiye'de ulaşılan yüksek aşılama oranları ile önlenebilir hastalıklarda önemli düşüşler sağlandığına dikkat çekilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Ülkemizde uygulanan aşılar, Dünya Sağlık Teşkilatı (DST) tarafından onaylanan İyi Üretim Prosedürleri kurallarına uygun üretilmiş ve uluslararası referans laboratuvarlarında test edilmiş aşılardır. Ayrıca, aşılar teslim alınıp kullanıma sunulmadan önce ulusal referans laboratuvarlarımızda da test edilerek uygunluğu kanıtlanmaktadır. Aşılama çalışmalarının başarısında, üretim aşamasından başlayıp uygulanacak kişiye ulaştırılana kadar aşıları muhafaza etmenin etkisi de büyüktür. Aşılar ülkemizde tüm aşamalarda elektronik takip sistemi olan 'Aşı Takip Sistemi' ile takip edilmekte, uygun ısı aralığında korunmaktadır. Aşı buzdolapları ve soğuk hava depolarının ısıları da elektronik ortamda anlık olarak takip edilmekte ve soğuk zincir kırılmaları engellenmektedir."
Aşı uygulamalarının Aile Sağlığı Merkezleri, Toplum Sağlığı Merkezleri, Sağlıklı Hayat Merkezleri, Göç Sağlığı Merkezleri, Seyahat Sağlığı Merkezleri ve hastanelerde yapıldığı belirtilen açıklamada, Ulusal Çocukluk Dönemi Aşı Takvimi'nde yer alan aşılar ile risk gruplarındaki kişilere yönelik aşıların önemli bölümünün Sağlık Bakanlığı sağlık tesislerinde ücretsiz olarak uygulandığı bilgisine yer verildi.
Toplumda bir hastalığa karşı ne kadar çok kişi aşı olmuşsa, o hastalığın görülme olasılığı, ölümler ve engellilik durumları ile hastalıkla mücadelede harcanan paranın o kadar azalacağına işaret edilen açıklamada, "Aşı olmak, kişinin hem kendine hem de topluma karşı sorumluluğudur. Aşılama her çocuk ve yetişkin için yaşamsaldır, herkesin sağlıklı yaşama hakkı vardır." değerlendirmesi yer aldı.
Evsat Mahallesi'ndeki bir otelde konaklayan yabancı uyruklu ailenin 2 yaşındaki çocuğu S.B.S, pencereden aşağı düştü.
İhbar üzerine olay yerine polis ve 112 Acil Sağlık ekipleri sevk edildi.
Beton zemine düşen çocuk, ambulansla kaldırıldığı Beyşehir Devlet Hastanesindeki müdahalenin ardından Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildi.
Konya Büyükşehir Belediyesi, 13 Nisan - 13 Ekim 2025 tarihleri arasında Japonya’nın Osaka kentinin ev sahipliği yaptığı EXPO 2025’te Konya’yı uluslararası arenada tanıttı.
“Hayatlarımız İçin Gelecekteki Toplumu Tasarlamak” temasıyla 160 ülkenin katılımıyla Osaka’da düzenlenen EXPO 2025’te kurulan Türkiye pavilyonunda farklı etkinliklerle ülkemizin zengin kültürü tanıtılıyor.
Bu kapsamda fuara katılan Konya Büyükşehir Belediyesi, farklı ülkelerden ziyaretçilere Konya'nın tarihsel birikimini tanıttı. Konya Büyükşehir Belediyesi Türk Tasavvuf Musikisi ve Sema Topluluğu’nun icra ettiği Sema Ayini Şerif’i katılımcılardan büyük ilgi gördü. Hazreti Mevlana’nın ve Konya’nın evrensel mesajlarını ziyaretçilere aktaran sema programı ile birlikte ebru sanatı da icra edilerek tüm dünyadan katılımcılar Konya’ya davet edildi.
Erbaş, Karatay Spor ve Kongre Merkezi'nde Konya Müftülüğünce 1255 hafız için düzenlenen icazet töreninde, merasimlerin en hayırlısında bulunmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, "Peygamber Efendimiz, 'Sizin en hayırlınız Kur'an-ı öğrenenleriniz ve öğretenlerinizdir' buyuruyor. Merasiminiz mübarek olsun, hayırlı uğurlu olsun." diye konuştu.
Ayette "Şüphesiz mutlaka Kur'an'ı biz indirdik ve onun muhafızı biziz. Onun hafızı biziz." denildiğini hatırlatan Erbaş, Allah'ın Kur'an-ı Kerim'in en büyük muhafızı olduğunu ve Kur'an-ı Kerim'i hafızlar yoluyla muhafaza ettiğini anlattı.
Erbaş, hafızların peygamber varisleri olduklarını ve büyük emekle Kur'an-ı Kerim'i hıfzettiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Tabii ki okumak, öğrenmek, ezberlemek Kur'an'ı yaşamaya giden bir yoldur. Nihai hedef, Kur'an'a göre tanzim edilmiş bir hayattır. Çünkü Kur'an bizim hayat rehberimizdir. Hafızlarımız ve hafızlarımızın yakınları, Kur'an bizim hayat rehberimizdir. Onu hayatımıza rehber edersek, Rabbimizin huzuruna alnımız ak, yüzümüz pak olarak ulaşırız. 'İkra kitap' denilecek bize. Nasıl ki Kur'an-ı Kerim bize kitap olarak tanıtılıyor. Bizim amel defterimizin adı da kitap. Cenabıhak ona kitap ismini vermiş. 'Oku kitabını.' Yani 'Amel defterini oku.' Kur'an'ımızın da amel defterimizin de ismi de kitap. Orada okuyacağız. Amel defterimiz önümüze konulacak. Hafızlık yapan hafızlığa yıllarını veren kardeşlerimiz, her anınız, her gününüz amel defterinizde önüne çıkacak ve orada Cenabıhak'ın mükafatı ile mükafatlanacaksınız. Bu ne güzel bir müjde. Allah hayırlı mübarek eylesin."
- "İnsanları Kur'an'la Hakk'a davet etmek zorundayız
Erbaş, Kur'an-ı Kerim'in insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için gönderilmiş bir kitap olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Bundan 14 asır önce insanlığın Kur'an'a ne kadar ihtiyacı var idiyse karanlıklardan, cehaletten aydınlığa, nura çıkmak için ne kadar ihtiyacı var idiyse bugün ondan daha fazla ihtiyacı var. O yüzden elimizde Kur'an, kalbimizde iman. İnsanları Kur'an'la Hakk'a, iyiliğe davet etmek, hayra çağırmak, kötülüklerden men etmek zorundayız. Bu vazifeyi Cenabıhak bizlere verdi. O yüzden Rabbimize söz veriyoruz. Bütün hafızlarımız, hocalarımız, peygamber varisleri olarak ya Rab söz veriyoruz. Ömrümüz boyunca son nefesimize kadar Resulullah Aleyhissalatu Vesselam Efendimizin Arafat'ta Veda Hutbesi'nde bizi bize emanet ettiği Kur'anla ve sünnetle insanları hayra çağıracağımıza, iyiliği emredeceğimize, kötülükten men edeceğimize söz veriyoruz ya Rab. Sözümüzü tutmamızı bizlere nasip eyle ya Rab. Evet, aziz kardeşlerim, sizler peygamber varislerisiniz."
Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından icazet belgesi alacak hafızlar da çeşitli sureleri okudu.